Tekrarlayan Orta Kulak İltihabı, Seröz Otit (Orta Kulakta Su Ve İşitme Kaybı)

tab-image

Orta kulak iltihaplanması, kulak zarı ve arkasında kalan havalı odacığın iltihaplanmasıdır. Çocuklarda genellikle iki şekilde görülür:

Akut (ağrılı) orta kulak iltihabı
Seröz (ağrısız) orta kulak iltihaplanması (Kulakta su toplanması)

Orta kulak iltihaplanması her yaşta görülebilmekle beraber daha çok çocuklukta görülür.

 

AKUT OTİTİS MEDİA: Viral üst solunum yolu enfeksiyonları (nezle), alerjik nezle, geniz eti büyümesi, östaki borusunun doğuştan iyi çalışmaması, yarık damak anomalisi, yatarak biberon ile beslenme vb nedenlerle oluşur.
Özellikle nezle gibi viral bir soğuk algınlığı sırasında östaki borusunun geniz ucunun ödemlenerek tıkanması, kulağa hava girememesi ve genizdeki bakterilerin orta kulağa ulaşarak iltihaplanmaya yol açmasıyla ortaya çıkar.

Banyo veya havuzda su kaçmasının orta kulak iltihaplanması yapmaz. Tamamen sağlıklı daha önce hiçbir kulak rahatsızlığı olmayan bir çocukta bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ağrılı (akut) orta kulak iltihaplanması başlayabilir. Soğuk algınlığının seyri sırasında veya sonrasında tek veya iki kulakta birden başlayan ağrı ile kendisini gösterir. Sadece hafif ağrı olabileceği gibi beraberinde ateş, huzursuzluk ve bulantı kusma da görülebilir. Nadiren zar üzerindeki iltihaplı baloncuğun patlaması veya zarın tam olarak delinmesi ile kanlı akıntı da gelebilir. Ağrı ilk saatlerde şiddetli olup, genellikle 12-24 saati geçmez. Ağrılı dönemden sonra iyileşene dek kulakta uğultu, tıkanıklık hissi, hafif bir işitme kaybı (geçici) ve seslerde yankılanma gibi yakınmaları olabilir.
Teşhis, otoskop  ile kulak zarının görülmesiyle koyulur. Kulak zarı belirgin şekilde kırmızı ve bombe görünümdedir. Burada, bebeklerde muayene sırasındaki ağlamanın da kulak zarını kızartabileceği ve bunun orta kulak iltihaplanması ile karışabileceği unutulmamalıdır.

Hiçbir ilaç vermeden takip edilebileceği gibi, antibiyotik, burun spreyi ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Akıntılı durumlar dışında kulak damlası gerekmez. Genellikle 1-2 hafta içinde tamamen iyileşir. Bazı durumlarda ağrılı durum geçer, ancak orta kulakta sıvı iltihap birikimi devam edebilir.
Sık tekrarlayan orta kulak iltihaplanması (senede 5-6 kez veya daha sık) olan çocuklarda, her atak sonrası kulak normale dönüyor da olsa kulak tüpü takılması gerekebilir.

 

SERÖZ (SEKRETUAR) OTİTİS MEDİA (Kulakta su / sıvı toplanması):

Bu durum, orta kulak boşluğunda ağrı olmaksızın iltihap birikimini ifade eder. Ağrılı bir orta kulak iltihaplanmasını takiben olabileceği gibi, uzun süre devam eden östaki tıkanıklığını takiben hiç ağrı olmaksızın da ortaya çıkabilir. Yatarak beslenme, evde sigara içilmesi, kreşe gitmek, alerjik nezle ve geniz eti gibi etkenlere bağlıdır. En önemli belirtisi işitme kaybıdır. Tıkanıklık, basınç hissi gibi belirtileri de olmakla beraber çocuklar bunları ifade etmezler. Ya tesadüfen muayene sırasında saptanır, veya ev veya okulda işitme kaybının fark edilmesiyle saptanır. 2 yaş altı çocuk ve bebeklerde huzursuzluk ve kulakla oynama davranışı (burada, 1 yaş civarı bebeklerde uyku öncesi sıkıldıkça kulakla oynama davranışı unutulmamalıdır) , Küçük çocuklarda önceden olmayan yüksek sesle konuşma, söylenenleri anlamama veya tekrarlatma (-hı, ne dedin…), televizyonu yüksek sesle ve yakından izleme, daha büyük çocuklarda okulda dikkat dağınıklığı ve akademik başarıda azalma olabilir. İşitme kaybı “geçici” olmak üzere 25-35 Db civarındadır.

Biberona yatarak beslenmeden kaçınılması, pasif sigara içiciliğinin önlenmesi, kreşe ara verilmesi önleyici yöntemlerdir.

Her ne kadar kulak tüpü takılması ilaç tedavisinin tükendiği noktada mutlaka yapılması gereken ve bilinen önemli bir yan etkisi olmayan bir işlem de olsa, yine de bir cerrahi işlemdir.

Kreşe yeni başlayan çocuklarda, kış ve ilk bahar aylarında, büyük geniz eti veya şiddetli alerjik nezlesi olmayan / sık nezle olmayan çocuklarda hemen karar verilmesi doğru olmaz.

Kulakta sıvı toplanmasının nedeni, östaki borusundan orta kulağa yeterli hava girmemesidir. Kulakta hava azaldıkça negatif basınç gelişir ve kulak zarı orta kulağa doğru çökmeye başlar. Daralan orta kulak boşluğunda da sıvı bir iltihap birikir. Bu durum uzun süre ihmal edildiğinde zarın yapısı bozularak orta kulağa tamamen yapışabilir (adeziv otit), daha sonra kemik erimesi, menenjit ve yüz felci yapabilen bir iltihap türüne dönüşebilir (kolesteatom), zar delik kalabilir, daha ileri ve kalıcı işitme kayıpları gelişebilir, daha kapsamlı ameliyatlar gerekebilir. Öte yandan konuşma, zihinsel ve sosyal gelişim ve akademik başarı açısından işitmenin çok önemli olduğu bir yaş döneminde yaklaşık 30 Db işitme kaybı olması, bu alanlarda duraklama ve gerilemelere yol açabilir.